2015 yılında Yirmilerim bloğunu açtığımda, favori kişisel bloglarımı evire çevire inceleyerek onları kopyalamak için elimden geleni yaptım.
Sonuçta bir yerden başlamak gerekiyordu. Bu yazıyı okuyan sizlerin de belki bir kısmı blog açma heyecanı ile şu anda benzer bir araştırma içindesiniz.
Bu süreçte favori bloglarım beni ne kadar motive edip gaza getirse bir yandan da asla onlar kadar kaliteli bir blog yaratamayacağım korkusu hep sırtımda beni takip etti.
Şimdi ise geriye dönüp 3 yıllık blog serüvenime bakıyorum da; yüzlerce içerik yazmışım ve siteme her ay 10.000‘e yakın kullanıcı uğrayıp sorularına cevap arıyorlar.
Epey bir yol katetmişim ve daha gidecek çok yol var!
Sizler de yolun başındaysanız umarım bu listeden veya Yirmilerim‘den ilham alabilirsiniz…
En İyi Kişisel Bloglar Listesi
Nomadic Matt
En sistematik seyahat bloglarından biri kendisi. Sistematik dediğim, ülke ve şehirler arasında kaybolmadan dilediğiniz bilgiye kolay bir navigasyon ile ulaşabiliyorsunuz ve blogda binlerce sayıda içerik olmasına rağmen asla kaybolmuyorsunuz.
Diğer bayıldığım bir yanı ise siteden nasıl gelir ettiği. Siteye yerleştirdiği affiliate linkleri zerre göze batmıyor ve içerik ile gayet uyumlu. Otel tavsiyeleri, gezi rehberi tavsiyeleri ve uçak bileti satın alma eklentileri gibi onlarca farklı mecradan komisyon alıyor site. Pürüzsüz bir para basma makinesi resmen.
Seyahat içerikleri konusunda kendimi geliştirip şu bloğun yarısı kadar bir şey yaratabilmek hayalim diyebilirim. Benim koca blog ayda sadece 5-6 lira gibi komik bir rakam kazanıyor 
An Adventurous World
Matt kadar mükemmel olmasa da hayran olduğum diğer bir seyahat bloğu. Arkadaş bir eline alıyor kamerasını diğer elinde de kız arkadaşı, ülke ülke geziyor. Ben de Instagram’dan takip ederek, “bir gün ben de böyle gezeceğim” hayalleri ile izleyip duruyorum. 2014 yılında kurulmuş blog, benden bir yaş büyük yani.
Bir sene kaldı desenize bu seviyeye ulaşmama…
Hedonistit
Diğer örneklere göre bu biraz daha klas bir seyahat/yaşam bloğu. Tamar arkadaşımız sırt çantası ile değil, limuzin ile geziyor zannedersem. Fakat bloğa girdiğiniz anda renk uyumu ve tarzı sizi sizden alacak.
Çektiği ve editlediği fotolar da gerçekten bir harika, muhtemelen aynı preseti kullanıyor. Kendi mi editliyor bilmiyorum ama her içerikte epey bir emek var.
Bir kaç tane içeriği açıp inceleyin ardından da babanıza gidip “neden zengin değiliz biz” diye atarlanın.
Minimalist Baker
Minimalist ve minnoş bir yemek bloğu. Hem yemeklerin de bloğun sadeliğine hayran kalıyorum her açtığımda. Yemek ile ilgileniyorsanız veya yemek bloğu açmak gibi hayalleriniz varsa kesinlikle örnek almanız gereken bir kişisel blog kendisi. Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, blogda kullandığı her şeyi kaynak sayfasında ayrıntılı bir şekilde paylaşmış.
Sitede kullanılan güzeller güzeli temaya bir göz atın.
Smart Passive Income
Pat‘in bloğu ile üniversite yıllarımda internetten para kazanma yollarını araştırırken tanışmıştım. Kendisi zamanında işinden kovulmuş ve bir blog açmaya karar vermiş, şu anda yaptığı şey de internetten nasıl para kazandığını anlatarak internetten para kazanmak…
Yarattığı içeriğe ve sunduklarına değil de bunları pazarlama yeteneğine hayranım açıkçası. Her ay bloğundan nasıl ve ne kadar kazandığını madde madde anlatıyor. Rakamları görünce kesinlikle içinizde bir kişisel blog açma aşkı doğacak…
Shout Me Loud
Yirmilerim‘i ilk kurduğumda içeriklerimin büyük bir kısmı mesleğim olan Dijital Pazarlama üzerineydi. Fakat bir süre sonra daha çok Kişisel Gelişim tarafına kaydım. Kaymasaydım muhtemelen bu bloğun yolunu izlerdim. Blog serüveninizde kendinizi teknik açıdan geliştirmek istiyorsanız bu blog kullanabileceğiniz değerli kaynaklardan bir tanesidir.
Everywhereist
SEO dünyasından sıkı takip ettiğim Rand Fishkin abimizin eşidir bloğun sahibi. Özendiğim çiftlerdir biri…
Seyahat, yemek, geyik muhabbeti yok yok bu blogda, en güzel kısmı ise içeriklerin doğallığı ve samimiyeti.
Mesela tuvaletteki bir kaka üzerine 5 sayfalık bir içeriği var…
Ben de arada ciddi içerikleri bir kenara bırakıp böyle geyik şeyler yayınlamalıyım belki de… Neden olmasın?
Yorumlar
Yorum Gönder